29 Nisan 2011 Cuma
Mavi
Liseli kızların etekleri gibiydi aklımda dolanan düşünceler. Gündüzleri kısacık, oysa akşamları... Hani bilirsin sen de, çözemezsin ya bazı şeyleri, geceler boyu uzun uzadıya düşünsen bile. Çünkü insan ne kadar uğraşsa da, uykuya daldığı anın farkında olamaz. Ya da bir çiçeğin açışına tanık. Bazı şeyler işte, sen hiç farkına varmadan, yavaş yavaş olurlar. Ve nasıl başarırlar bilmiyorum ama, sana da bir anda oluverdiklerini sandırırlar. Sen ise şaşkın, kalakalırsın ortada. Çünkü bir yanın inanmak isterken sihire, büyüye; izlediğin çizgi filmlerden kalma bir neşeyle; diğer yanın işte, inatla karşında durur, dersine iyi çalışmış bir öğrencinin sözlüye kalkma hevesiyle. İçindeki bu kavga nedeniyle, gözlerinde bulutlu bir günün denizini taşırmış gibi bakmaya başlarsın insanlara. Ve bu yüzden insanlar, kasvetli ve silik bir tonla çırpınıp durduğunu sanırlar, içinde kocaman bir mavi saklıyor olsan da.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
8 yorum:
Fark etmeden ne çok şey oluruz
Tülay, nasıl güzel bir tanımlama o; liseli kızların etekleri gibi... Edebiyat ince bir zeka da gerektiriyor bu gün bir kez daha anladım...
Her iki yanına mavi düşlerden büyük
bir derya dilerim.
İçimdeki gökkuşağını kusmak istiyorum. Kırmızı, yeşil ve maviyi püskürteceğim. Kaç!...
içinden mavi geçen herşeyi çok severim. senin de saklı madem içinde kocaman bir mavi, elbet ben bu sayfayı çok seveceğim, hoş'geldim :)
liseli kız benzetmen çok hoş doğrusu...
"MAVİ" benim hayatımın anlamı...
Maviye düşen tozu almak zamanıdır baharın nemli mendiliyle...
Yorum Gönder