Bütün gün yağan yağmurun ardından sessiz ve hüzünlü bir hâle bürünmüştü sokak. Kaldırım kenarlarında görülmemekten kırgın bir boyun büküşle oturan akşam sefalarının yarattığı utangaçlık da eklenince, bir Edip Cansever şiiriymişçesine içine işliyordu insanın. Islak kaldırım taşları üzerine oturup, masal bekleyen çocuklar misali yüzünü sokağa dönmüş çiçeklerin pembeliklerine gülümsemek geliyordu içimden.
En klişe cümlelerden başka derdini anlatabilecek hiçbir şeyi kalmamış insanların çaresizliği vardı üzerimde. Bütün benzer zamanlarda olduğu gibi rüzgâr esmeye başlıyordu. Ve ben, annesinin eve çağırışının son kez tekrarlandığını bilen bir çocuk edasıyla kalkıp anahtarımı aranıyordum çantamın içinde... bulamıyordum. Yıllar önce, yine böyle yağmurlu bir günün akşamında bulamadığım anahtarları hatırlıyordum birden. Çürüttüğüm menekşenin beceriksizliğini henüz sindirememiştim içime. Çiçeği bana hediye ettiğinde sevgili bile olmamamıza rağmen, ayrıldıktan sonra o hâle gelmesine bir anlam veremiyordum.
O gün de yine böyle merdivenlere oturmuş, "neden?" diye sormuştum kendime. Şimdi düşününce anlıyorum galiba sebebini. Öyle her aklına estiğinde çiçeklere su verilmeyeceğini bilmiyordum daha o zamanlar. Her şeyin bir kıvamı olduğunu öğrenmem çok zaman aldı çünkü. Oysa ben, ne zaman yaprağına dokunduysam o menekşenin, gözümden akan yaşlara engel olamamıştım bir türlü.
9 yorum:
yazı resmen içime oturdu ! hiç bi sevgilim çiçek almamıştır nedense hep sevgilim olmayanlardan gelir o çiçekler.
menekşeleri hele de mor olanlarını severim de nergistir favorim. ben de her daim su verilmeyeceğini bilemeyenlerdenim ama gözyaşlarıma engel olamıyorum çççç
Çiçeklere her zaman su verilmezmiş, bir de çok sevgi gösterince gidermiş sevgililer..Neden diye çok sorarmış insan sonra, bazen bir nedeni olmazmış...
Bazen çok ilgi iyi gelmiyor insanlara...Keşke yanımda olsan , bir menekşe şekeri atsam ağzına...
Kadınlar gününüz kutlu olsun saygılarımla.
Menekşeler hep hüzünlü gelir bana .Bilmem belki annemin menekşeleri yüzündendir.Onun dışında çiçek sevmem.
Ah o yağmur... özlüyorum. yağmasa yağmadığına üzülüyorum, yağsa da ondan başka herşeye... Ellerine sağlık.
Anıların ne zaman, nasıl ne şiddetle bizi saracağını ve sarsacağını hiç bir zaman bilemeyiz...
Senin için, yaprağa bile düşüyor. O yüzden şimdi çiçeklerin de hüznü. Mor bir menekşe bile hüzünlendirirken insanı, gözlerin her şeye inat yemyeşil. Öper kucaklarım...
bu yazını onca gün sonra şimdi, şu anda okuyor olmak...tam da dünden beri kafamda her şeyin bir kıvamı olduğunu bilmeme rağmen bir türlü o kıvamı tutturamama nedenlerime dair sorgulamalar yaparken...
iyi oldu...
Yorum Gönder