Çırpınıp duran bir denizmiş de mavi gözleri, kıyıya vurduğunda taşıveriyormuş gibi kendinden, damla damla ıslatmış yanaklarını gözyaşları. Oturduğu bankın iki yanına sıralanmış kuşlar da belki bu yüzden çekilmişler göğün yüzünden ve unutmuşlar dalgalanan maviliğin üzerinde salınıp durmayı. Oysa güneş, yine vazgeçememiş denizden ve sarmalanmış yarı beline kadar, suyun insanı kendine âşık eden mavi yorganını. Geriye kalan her şeyse bu şehirde yine aynı.
Tüm bunlar olur ya da olmazken, bir Cemal Süreya şiirinden fırlamışçasına köşeyi dönüyor üç kişi. "Adamın elleri ceplerinde/ Kadın çocuğun elini tutmuş" Geçiyorlar kadının yanından, kadın aslında orada hiç yokmuş gibi. Gidip oturuyorlar az ilerideki başka bir banka. Çocuk koşturup kuşları kaçırıyor önce. Kadın adama bakmadan bir şeyler konuşuyor, elleri, çocuğunun elini tutmadığında ne yaptığını hatırlamıyormuş gibi düşmüşken dizlerinin üzerine. Sadece arada bir dönüp çocuğunun ne yaptığına bakıyor, belki de noktalama işaretleri niyetine. Bir kaç defa da soluk alamıyormuş gibi uzun uzun denize.
En son adamın yüzüne bakacak ve kalkıp yine çocuğun elinden tutarak, geldiği yolun çok uzağından geri dönecek kadın, biliyor. Bir filmde mi izledi, kitapta mı okudu, yoksa rüyasında mı gördü bilmiyor ama böyle olacağını biliyor, ta içinden bir yerden. O yüzden çocuğa bakıp gülümsüyor. Çocuklar gülümseyen insanları hiç unutmazlar. Çünkü o da tıpkı böyle bir gülümseyiş hatırlıyor.
10 yorum:
Çocuklar gülümseyen insanları gerçekten hiç unutmuyorlar...
gülümseyen insanı kimse unutmaz belki, içten gülümseyen insanı...
Gülümsemek güzel şey hem akılda kalıyor hem de bulaşıcı..
ve çocuklar yürekten gördükleri için ta derinden anlarlar o gülümseyişin nelere malolduğunu...
aslında gülümseyen insanları yetişkinlerde hiç unutmuyor.....
şu zamanda öyle azlar ki
Genellikle telefondan baktığım için bloga yorum bırakmasamda okuyorum elimden geldiğince yazıları ve senin köşenede uğruyorum bilesin ;)
Artık öyle bir hale gelindiki 'ağlamaklı' güler olduk..
o küçücük çocuklar 'büyükce' ders veriyor aslında insanlara..
ve Turgut Uyar sesleniyor.
''İkimiz birden sevinebiliriz göğe bakalım
Şu kaçamak ışıklardan şu şeker kamışlarından
Bebe dişlerinden güneşlerden yaban otlarından''..
Okudum..Bir Pınar gibi güzel kaynaktan. Süzülüp akan ince ve duru su gibi.
Eğilip içtim, bir söğüt gölgesinde serin ve soğuk. İşte öyle rahatlamış gibi oldum.R.U
Sen güzel gülümseyişi ile unutulmayanlardansın.
Merhaba bu tür projeler gerçekten çok güzel. Makalenizi beğendim.
Web Tasarım Firma Sitesi site satın al siteler mobilya
Yorum Gönder