11 Haziran 2014 Çarşamba

Üç

"Kolay gelsin" diyerek giriyorum dükkândan içeri. "Hoşgeldin kızım" diyor, "hoşbulduk" diyorum. Sanki alışverişe değil de ev oturmasına gitmişim. Çay koymaya mutfağa gidecekmiş gibi sandalyesinden kalkışını garipsemiyorum o yüzden. Raflara dizili çeşit çeşit otlara bakıyorum sonra. Ne alacağımı hatırlamıyorum. Bir ara dönüp kadına bakıyorum yine. Kadın da öylece, sanki ne olduğunu biliyormuş da, ben söylemeden konuya girmeyecekmiş gibi bakıyor bana durduğu yerde. Ona ne diyebilirim ki? Şimdi burada, açık kapıya bakarak ya da dışarı çıkıp gökyüzüne başımı kaldırarak "nefes alamıyorum" desem, ne olacak? Sanırım en çok o suskun çözümsüzlük anlarından korkuyorum artık. "Seni anlıyorum ama.."lar, "bak haklısın fakat..."lar, "hepsini unutacaksın inan"lar filan, o anlardan da beter. Ya da "boğazımda bir şey var, yutkunamıyorum" desem... Diyebilir miyim gerçekten? Bunu birine anlatmayı becerebilir miyim?
"Adını mı unuttun?" diye soruyor, ben öyle yüzünde başka bir diyarın kapısını görmüş gibi dalıp gitmişken. Toparlanıyorum hemen. En iyi yaptığım ikinci şey; iyi görünmek. Belki de üç, bilemiyorum. Birinciyi hiç sorma. "Ben aslında ne alacağımı bilmiyorum," diyorum. "Ama aradığım sakinleştirici bir şey." "Sakinleştirici" diye tekrarlıyor ardımdan. "Evet" diyorum dalgın dalgın. Sanırsın bir aktar değil de, teşhis koymaya çalışan bir doktor. Birkaç şey çıkarıp, bir sürü şey anlatıyor. "Ama en iyisi melisadır" diyor. "Melisa" diyorum, "ne güzel ismi var." Dudaklarını hafifçe kımıldatan ufak bir gülümseme. Hah diyorum içimden, şimdi "gel otur şuraya sen" diyecek, "ben gidip bir çay koyayım. Sonra da konuşalım." "Tamam," diyorum, "melisa olsun."
Elimdeki poşeti çocuk gibi sallaya sallaya geçiyorum sokaklardan. Bir sokağın köşe başında üçe kadar sayabilen bir çocukla karşılaşıyorum. Biiirr... ikiiii.... üüüççç... Saymayı bitirdikten sonra yüzüme bakıyor bir an. Dünyanın en komik şeyi üçmüş gibi gülüyoruz karşılıklı. Tekrar üçe kadar sayıp koşa koşa uzaklaşıyor yanımdan. "Üç" diyorum içimden, "üç" Çoktan geçip gitmiş olmalıydım içimi bunca sıkan o şeylerin arasından.

3 yorum:

Ahbap dedi ki...

Sen yine de yaptığın ikinci şey de ısrar et bence.Ya da üçüncü:)
Çok sıkarlarsa da ondan geriye say..
Bazen işe yarıyor.
Sağlıcakla kal.

afede dedi ki...

"Çoktan geçip gitmiş olmalıydım içimi bunca sıkan o şeylerin arasından."
Ne cok tekrarliyorum bu lafi ben. Acaba melisa alsam ise yarar mi? :)

Elinize saglik.

Ateş Böceği dedi ki...

He iyi dedin sen onu Melisa güzeldir.