Cebimdeki anahtarın hiçbir kapıyı açmayacağını bildiğim bir şehirde, ellerim cebimde yürüyorum. Yağmur yağmıyor, güneş yok. Rüzgâr bile korka korka esiyor neredeyse. Şöyle bir etrafıma bakıyorum. Sokaklar değil ama caddeler birbirine benziyor. Sanıyorum ki dönsem şu köşeyi, az ilerideki merdivenleri çıkınca kapında bulacağım kendimi. Oysa hiçbir şey bu kadar kolay olmuyor.
Yanımdan gelip geçen insanların yüzünde, sanki her şeyi biliyorlarmış gibi bıyık altı bir gülümseme. Hepsini teker teker durdurup "bildiğiniz gibi değil" demek geçiyor içimden... diyemiyorum. Bir göz kırpması kadar kısa bir an, beliriveriyorsun caddelerin birinde, ellerinde koltuk değnekleriyle. Bense duruyorum olduğum yerde öylece. Böyle olsun istemiyorum. Öyle olmasını istemediğim onlarca şey gibi istemiyorum. Ama oluyor.
Yürüdüğümüz cadde üzerinde bir mağazada, senin sesinden türküler çalmaya başlıyorlar birden. Ne güzel türkü söylerdin sen dede, ne güzel... Ben çocuktum o zamanlar. Ben çocuktum ve sen ömrüm boyunca hep böyle türkü söyleyeceksin sanırdım. Benim takvimimde sadece büyümek vardı çünkü. Sen bahsedene kadar bilmiyordum yaşlanmanın bir doğa kanunu olduğunu. Ama yine de bir umut vardı içimde; "sen hiç yaşlanmayacaktın". Küçükken gördüğüm o teyzenin kırışmış yüzüne bakarken sorduğum gibi soracaktım başkalarının yüzüne bakıp, "ne olmuş o kadına dede?"
Yıllar sonra şimdi, biliyorum ki, ben bir daha hiç çocuk olamayacağım. Yazlar da hiç o kadar güzel ve uzun olmayacak bir daha. Çünkü geride kalan bütün güzel şeyleri anlayıp, kabul edebilir insan bir gün. Ama sesin... Ne yani dede, sen artık hiç türkü söylemeyecek misin?
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
7 yorum:
Hoşgeldin: )
Çok güzel bir anlatım. Çok seçiciyimdir ama bu yazıya gerçekten bayıldımm. Yüreğine sağlık.
Yine güzel bir yazıyı bizlerle buluşturmuşsunuz.Keyifle okudum.Ama içerisinde hüzün olan bir keyif.Oda nasıl bir şey demeyin.İşte öyle...
Dedeler ve yaz günlerimiz, bu hiç unutukmuyor değil mi?
Tülay'cım gözlerim yaşardı, nur içinde yatsın.
yahu tülay yaz yaz dedim sana ammma.
ne ettin.
zayıf yerimden vurdun beni.
mekanı cennet olsun dedenin.
nur içinde yatsın.
bak sana bir mail gonderiyorum madem...
sen kasındın...
türkü dedin dede dedin.
3 kıymetlim vardı biri gitti 2 kaldı...
giden kıymetlimin türküleridir onlar.
Sen yaz, ben okurum. Evirir çevirir gene okurum. Allah rahmet eylesin.
Yorum Gönder