"Ona bir oda ver baba; istediğinde çıkıp, geri dönebilsin" diyordu hani adam. Oğlu da onun gibi, o eksikle yaşamasın diye. Bir bağlantısı var mı bilmiyorum, o sahne geldi birden aklıma; kollarımı kavuşturmaya çabalarken bir yandan. Çünkü ben, biri bana güzel şeyler söylerken, elimi kolumu nereye koyacağımı bilemem. Yine öyle olmuştu. Ağladım... O sahneye değil ama. Ona daha önce ağlamıştım zaten. Ben o kurduğun cümle için ağladım. Kimse bana, "ne istiyorsun?" diye sormadı bugüne kadar. Daha da fenası, kimse, şu masallardaki periler gibi ortaya çıkıp, "benden bir şey iste" demedi; senin gibi.
Ben hep durumu görüp ona göre hareket eden biri oldum. Mecburiyetleri, bazen seçimimmiş gibi yaparak üstelik, daha mecbur kalmadan kabullendim. Kadercilik gibi değil... değil öyle. Çekip gidemedim hiç mesela, öyle bir lüksüm olmadı. Hayallerim oldu hep. Ne kadar çok hayalim olduğuna kimi zaman ben bile şaşırıyordum, biliyor musun? Ama sen öyle söyleyince, hiçbirini bulamadım yerinde. Öyle bir cümle duymaya alışkın olmadıkları için belki, kaçıştılar.
Oysa ne çok gitmek isterdim bir bilsen. Gidecek, yeni yerler görüp, yeni insanlar tanıyacaktım. İçip dağıtacak, önemli-önemsiz her şeye gülecek, "deli gibi mutlu" olacaktım. "Deli gibi mutlu" nasıl olunur bilmiyordum ama, öğrenirdim nasılsa.
Yalan değil, yalnızdım. Bir durum değildi ama bu, kendi gibi yalın, öyle bir hâl. Ve ikisi arasındaki fark derindi, içinde kaybolunacak kadar. Biliyorum, kimi sevsem geçmeyecek bir hâldi bu. Kim beni sevse bir türlü yerle bir olmayacaktı içimdeki duvar. Sen de biliyorsun, bir şey eksik işte... eksik bir şey var.
4 Aralık 2010 Cumartesi
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
5 yorum:
Nasıl da gözlerim parladı ilk satırlarda, hah dedim, tamam, sapkasını anlatacak, tavşan bile çıkabilir her an...
Eksik bir şey yok, her şey tam, tastamam hem de. Her şey neden ayrı yazılır hatırlıyorsun değil mi? Çünkü her şey çok güzel olacak...
25 Aralık son gün; hadi benden bir şey iste...
Benden bir şey iste ve sadece bekle...
Güzel gözlerinden, güzel şapkandan ve güzel yüreğinden öpüyorum...
Deli gibi mutlu olacağımız günlere...
o oyle bir eksiktir ki sevgili Parpali; insanın adını bilmediği bir yüzü sayıklaması gibidir.. Bilirsin.. Bilirsin.. Hadi söyler derler..Söyleyebilsen zaten, giderilebilecektir belki de.. Ama yok işte..
O yüzün adı yoktur..
Ve gerçekten o eksikliğin telafisi çok zordur .
Kalemine sağlık canım.
Bir şey var sende bir şey.. herşeyi bir şey yapan bir şey.. Eksik olan o şey..
Bloğunda kendine bir oda ver. İstediğinde dünyadan kaçıp oraya gidebilesin..
Yorum Gönder