Eski bir şarkı çınlıyor kulağımda. Ve dışarıda, gittikçe koyulan, kuştan hafif bir hava. Sokaklar, caddeler boyunca yürüyorum. Ardım sıra gelen ayak sesleri, yanıma kadar ulaştığında, çeviriyorum başımı. O, dalgınlığımdan istifade ederek, bir adım önüme geçiyor. Ama bilmediği bir şey var. Onun kadar olmasam da, ben de bir çocuğum; unutmadım bu oyunu. Hem kuralları hiç değişmeyen ve nasılsa hiç öğretilmesi gerekmeyen bir oyun bu.
Adımlarımı azıcık hızlandırmam yetiyor o yüzden, yanımdan yirmi-otuz metre uzaklaşmasına. Sonra dönüp ardına bakıyor tabii. En ufak hareketlenmemde yeniden başlıyor hızlanmaya. Ufacık bir an, yanyana geldiğimizde, yüzündeki gülümsemeyi görüyorum. Öyle güzel ki. Ve sesi, özenle yazdığım defterlerin, sayfalarını çevirirken çıkardığı melodiye benziyor. "Ah çocuk" diyorum içimden, "bazen kazanmak için, böyle kaybetmiş gibi yapmak gerekiyor."
10 Ocak 2011 Pazartesi
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
2 yorum:
Her zamanki gibi çok etkileyici...
ne güzel bi çocuksun sen bilsen...
Yorum Gönder