Trafiği hiç aksamayan bir şehrin insanına, nasıl anlatabilirim ki ben, kilitlenip kalmış bir yolda, ambulansların sirenlerinin bile bir işe yaramadığını. Nasıl tarif edebilirim, içimdekilerin çoğu zaman o ambulanslar kadar savunmasız, koca bir kalabalığın içinde çaresiz kalakaldığını. Ve dahası, bir kuaför tabelasında silinen diğer ismin boşluğuna bile hüzünle bakarken, bütün bu olan bitene kayıtsız kalamayacağımı.
İnsan bilmediği bir şeye benzetemez ki duygularını. Kokusunu bilmediği bir çiçeğe, sokaklarını görmediği bir şehrin güzelliğine, ellerine dokunamadığı birinin gözlerinde göremediği resmine benzetemez ki hiçbir şeyi. İşte o yüzden kalıyorum ya ben, hep aynı noktada. O yüzden buluyorsun sen beni, dönüp dolaşıp geldiğinde, hep aynı sokakta. Çünkü tarifsiz bulamıyorum yolumu ben. Bu yüzden öyle ısrarla gel diyorum işte. Biliyorum ki kaybolmayacağım asla, sen öyle ellerimden tutarken.
24 Mayıs 2011 Salı
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
5 yorum:
Nasıl da sessiz yaşanıyor gürültüler ortasında be Parpali..
insan hiç bilmediği bir şeyi özlermiş ama. ben özledim mesela. hatta özlüyorum da bazen hala...
Yüreğine sağlık...
cok tesekkurler ilginc
ne güzel anlatmışsın... nasıl da güzel...
Yorum Gönder