Kimseye söyleyemediğim için belki, yine ilk aklıma sen geldin. Kendini anlatmak bir hastalıkmış dostum, yeni keşfettim. İsterdim ki, güzel şeyler söyleyeyim sana. Bahara özenmiş şubat günlerinin güzel anlarından bahsedeyim. Ama bil ki, yalancı baharların güzel anları da yalancı oluyor. Tıpkı insanları gibi.
Hiçbir suçun yokken, herkesin gözünde suçlu olmak ve tüm fısıldaşmalarından sonra, içten söylendiği kisvesine büründürülen, yalancı merhabalarına muhatap olmak, yaktı içimi. Biliyorum ki, öyle davranacaklarına açıklayıverseler düşüncelerini, en azından saygı duyacağım onlara. Ama ne yazık, bu yalan çemberinin içinde mış gibi yapmaya mahkum olmuşlar. Sevgiyi de, saygıyı da katlediyorlar.
Seneler boyu hep ukala dedi birileri bana. Herkesle saçma sapan bir samimimiyetim varmış gibi davranamadığım için. Ama bu akşam anladım ki, hayat, o sahtekâr tavırlara karşı durduğun sürece var. Yoksa anlamını kaybediyor güneşin doğuşu da, gelecek baharlar kadar.
14 Şubat 2010 Pazar
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
2 yorum:
Bugün hanginize ne kadar, ne ifade ediyor bilemiyorum ama kutlamak adettendir diyor ve tüm sevgiyi bilenlerin Sevgililer Gününü kutluyorum.
Bu sitemkar yazın çok derin şeyler anlatıyor..
Bırak ne derse desinler. Hayat sen sevdiğin sürece var.
''mış gibi yapmak...'' güzel terim olmuş. ''Sürüye dahil olmak'' da denilebilir.
Oysa gerektiği zaman, gerektiği yerde sevgi ve saygı dönüşümü vardır.Bir bumeranga benzer..
Katledenlerden olmamak dileğiyle..
Sevgi Günü'n kutlu olsun..
Yorum Gönder