24 Eylül 2010 Cuma

Kardeş

Karşısındaki kanepede yatan, kendisinden daha uzunca olan genç adama bakıyor; ne zaman bu kadar büyüdüğünü hatırlamaya çalışıyordu. Bir zamanlar küçüklerdi; ikisi de. Onun sayesinde çok şey öğrenmişti hayattan. Evde tek başına kalmak zorunda olduklarında, onu koruyup kollamanın hem keyifli, hem de can sıkıcı yanlarını görmüştü teker teker. Hayatındaki ilk sorumluluktu galiba o. Onunla oyunlar oynarken, elinden tutup okula götürürken; akşam okul çıkışlarında, çantasını alıp arkadaşlarıyla koşuşturmasını izlerken, içinde tamamlanan bir parça vardı. O kanepe boş olsaydı, yaşadığı onca şeyi hiç yaşayamamış olsaydı eksik kalırdı.
Sürekli onu kızdırsa da, bir filmin ya da dizinin en acıklı yerinde, gizli-saklı ağlamaya çalışırken, hemen dalga geçmeye başlasa da, bazen deli gibi kavga ediyor olsalar da, onu ne kadar sevdiğini düşündü. Yerini başka hiçbir şeyle dolduramayacağı, bunlar gibi nice anının, küçük bir bakışla ortaya saçılması, yaşadığının ne güzel bir duygu olduğunun kanıtıydı. Artık emindi, yıllar geçse de değişmeyecek şeylerden biri, bir kardeşe sahip olmanın, içinde yarattığı o sonbahar havasıydı.

5 yorum:

Mehmet Bilgehan Merki dedi ki...

Sevgili Tülay,
Yeni sayfa düzenin harika olmuş. Tebrik ediyorum. (Buradan kaç gündür izlemediğimi çıkarabilirsin.) "Yüksek Topuklar" ilk çıktığında yıllarca önce okumuştum. (Kaç yıl oldu unuttum bile) Fakat bu kadın derinden belirgin kadın duyguları ile yazabildiği için Murathan'a hayran olmuştum. Kadın gözüyle nasıl acaba? Sevgiler.

Evren dedi ki...

kardeşim olmazsa bu dünyada tek başına ölecek tek çocuğun bne olduğunu sanırdım. öyle çok istedim ki onu, geldi. uzaklarda olduğunda bile orada olduğunu bilmek duygusu hep sevindirdi beni, o yüzden bahar havasıdır bir kardeşe sahip olmak benim için. düşündüğüm her an içimde açan güneştir...

laleninbahcesi dedi ki...

kardeşlerim olmasa ne kadar renksiz bir hayatım olurdu...

Newbahar dedi ki...

Bugün kız kardeşim yanımdaydı. Sadece iki kızız.
Yılda bir kere görüşüyoruz.
Küçükken çok kavga ederdik şimdi çoluk çocuğa karıştık.
Kalplerimiz birlikte ama ayrı ayrı mekanlarda yaşlanıyoruz.

İkinci çocuğu birincisi için düşündüm.
Hayatta bir kardeşi olsun diye.
Kardeş başka, bambaşka.


Sevgiler

Elif Gizem dedi ki...

Tek çocuklara kardeşi olmadan büyüyenlere hep üzülürüm. ve derim ki, anne babanın tek çocuk dünyaya getirmesi bencilliktir. biri doğuyorsa mutlaka ikinci de olmalı. ben bir ablayım ve bu yüzden çok çok şanslıyım.