(Severim ulan sizi) Ne kadar geniş zamanlı bir sevgi bu Sazan'ım :) Ben de seviyorum sizi. Mesajımı göz ardı etmeyesin. "Abla" diyorum, "kahve" diyorum, "fal" diyorum... Öpüyorum bir de.
mutsuzluk çoğunlukla "geliyorum" der de, arada bir krizi tutar ve "gell-dimm"! diyebilir ki, böyle durumlara çarpılmamak için, bolca aşk ve ihanet vurgunu yemek şart. Malum, bağışıklık siztemini geliştirir:)
Bazen soluklanmaya, bazen de biriktirdiklerimi anlatmak için soluk soluğa geliyorum bu sayfaya. Yazarken barışıyorum kendimle. Ve gerektiğinde, ardımda kalanlara yabancılaşıyorum. Birilerinin okuduğunu bilmek, kimi zaman utandırıyor beni. Kimi zaman da söylediklerimi cümle âlem duysun istiyorum, bir tellâl gibi. Harflerim ekranda anlamlı-anlamsız izler bırakıyor... Ve ben, tüm bu izleri seviyorum...
Tülay Şahin
Bu aralar okuyorum.
Öyle Miymiş? / Şule Gürbüz
Bu aralar izledim./Bale
La Corsaıre
Bu aralar izledim./Tiyatro
Tesir / SBR Tiyatro
Bu aralar izledim./Tiyatro
Grönholm Metodu / Ankara DT
Bu aralar izledim./Tiyatro
İkinci Bölüm / DT
Bu aralar izledim./Tiyatro
Cyrano / Şehir Tiyatroları
Koyverdun gittun bizi...
Elbette mümkün değil ama, her şey gönlünüzce olsun. Neden olmasın? Kazım KOYUNCU
İyi dilekler
Yüzüne bakıldığında neden hapşıramaz insanlar, bilmiyorum. Ama hapşırdığımda, "iyi yaşa" demeden çevremdekiler, bir alacağı tahsil eder gibi, gayet ciddi bir ifadeyle, "sen de gör" demekten mutlu oluyorum. Ve aynı anda yüzlerine yayılan, bazen mahcubiyetle karışık, bazen hınzır bir çocuğu andıran o gülücüğü görüp, onlara eşlik etmekten. Şu hayata inat, seviyorum iyi dilekleri ben.
O yüzden diyorum ki sana, güzel olsun her şey... hatta çok güzel olsun. Ama kötü de olsa yaşananlar, bıkma yine de anlatmaktan. Sen anlat ve her şey buhar olup uçsun.
Maviyi, yeşili, yaz akşam üzerlerini... İstanbul'u, Giresun'u ve deniz kenarlarını... dilediğimde yalnız kalabilecek kadar uzak, gerektiğinde, elimi uzatıp, kalabalığa karışacak kadar yakın; her ayrılıkta hüzünlenip, dönüşünde çocuklar gibi mutlu olduğum bu şehirde yaşamayı... kitapları, dostları, içten gülümseyen insanları... müzik dinlemeyi, umut etmeyi, insanları sevindirmeyi... hayâl kurmayı, mektupları, yolculukları... hatta, hatta yalnızlığımı...
7 yorum:
hayat gibi diyecektim ama karışık mı yoksa biz mi karıştırıyoruz acaba diye düşünüverdim bir anda...
Bizim şirkette var bunlardan, boyanıyorsun, giyiniyorsun, neyin var diyor.
Neyim var ulan?
Ne biliyim kötü görünüyorsun diyor...
Sinkaf iyi bir şey...
Tülay ve Beenmaya, severim ulan sizi...
N'olmuş yüzüne?
(Severim ulan sizi) Ne kadar geniş zamanlı bir sevgi bu Sazan'ım :) Ben de seviyorum sizi. Mesajımı göz ardı etmeyesin. "Abla" diyorum, "kahve" diyorum, "fal" diyorum... Öpüyorum bir de.
mutsuzluk çoğunlukla "geliyorum" der de, arada bir krizi tutar ve "gell-dimm"! diyebilir ki, böyle durumlara çarpılmamak için, bolca aşk ve ihanet vurgunu yemek şart. Malum, bağışıklık siztemini geliştirir:)
Ohh oh ohhh, gitmeden bir uğrayayım dedim, tüm dostlar toplaşmış. Ben de seviyorum hepinizi. İyi bayramlar...
iyice bir karışmadanda düzelinemiyor be Tülaycım...
Kendimi buldum resmen, mutluysan ve mutluluğunun dandik bir sebepten olduğunu keşfedersen mutluluk da gider huzur da kaçar :/
Yorum Gönder