18 Ağustos 2009 Salı

Karanlığın aydınlattıkları

Akşam karanlığının yavaşça örtündüğü bir gün sonunda, otobüsün camına yansıyan görüntüleriyle mutlu oluyordu çocuklar. Gördükleri sanki bir ilüzyonmuş gibi, cama yansıyan başka suretlere el sallıyorlardı, sevinçle. Kimisi kendi dertlerine gömülmüş, kimisi kelimelerin kalabalığında kaybolmuş, onlarca insanın arasında; çocuktu onlar. Camdaki görüntülerde başka anlamlar aramayan, her şeyi olduğu gibi görebilen nadir insanlardandılar.
Belli belirsiz o görüntülere müthiş bir huzur hakimdi. Bütün problemler halledilmiş, bütün borçlar ödenmişti sanki ve tatlı bir yorgunlukla evlere dönülüyordu. Oysa biliyordum; gerçek, cama yansıyan o hâl değildi. Öyle görmek, öyle olsun istemek yetmiyordu gerçeği bir anda değiştirmeye. Kiminin yarım kalmış bir hikayesi, kiminin de bir problemi vardı belki. Ve belki kiminin, o problemleri söylemeye bile varmıyordu dili...

0 yorum: