Hikâyelerden çok, anılarla büyüyen bir çocuktum ben. O anıları bir hikâye gibi dinledim hep. Başka bir diyârdan gelirmiş gibiydi kelimeleri. Minicik ellerini yağmura uzatan çocuklar gibi durur, heyecanla dinlerdim hepsini.
Annem anlatmıştı bir keresinde... Dedem, köy evlerinin pencere pervazında, çentik çentik bıçak izlerine rastlamış bir gün. Biliyor ki, sorsa, kimse söylemeyecek yaptığını. "Ne güzel olmuş burası, kim yaptı bunu?" diye, kendi kendine konuşur gibi sormuş sorusunu o yüzden. O ana kadar, bir köşeye sinmiş olan dayım, eserinin beğenilmesinden hoşnut, "ben yaptımmm" diyerek atılmış ortaya.
İnsan hangi yaşta olursa olsun, kanıyor iki tatlı kelâma. eĞER Doğru yaklaşmasını bilirseniz, değil sevgisini, hatalarını bile işte böyle döküyor ortalığa.
30 Kasım 2010 Salı
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
6 yorum:
:) iki tatlı kelam ,her şeyi nasıl değiştirir..bence de
:))Annenize saygı duydum.
ne hoş bir anı..
Çok hoş içten gülümsedim....
Bu arada dayı umarım sonradan dayak yememiştir
şimdilerde ise zehir zemberek gibi dillerimiz birbirimize. sessizlik ve iletişimsizlik bu yüzden belki de...
Çok güzeldi gerçek ama ders alınası ...
Yorum Gönder