16 Temmuz 2008 Çarşamba

Bugün yağmur var İstanbul'da...

Yağmur yağıyor İstanbul’a. Unutturdu dün yaşadığımız sıcaklığı ve sildi sokakların kirini, pasını. Ne güzel esiyor rüzgar, açık pencerelerden. Pervaza çarpan haşin yağmur damlalarından üzerime serpiyor, gidecek yer bulamayanlar. Böyle yağmur yağarken ve eserken böyle rüzgar, yeni demlenmiş bir fincan çay, ne güzel yudumlanıyor bir cam kenarında. Ve ne güzel bir türkü çalıyor bilgisayarımda.

“Küstürdüm gönülü güldüremedim.
Baharım güz oldu, yazım kış oldu.
Gönüle yarini bulduramadım,
Baharım güz oldu, yazım kış oldu.”

Takvimler temmuzu da yarıladığımızı söylüyor. Dünü dünde bırakıp, taptaze bir bugünle başlamak gerektiğini hatırlatıyor hızla akan zaman. Bu dört duvar içinde ne geçen günden haberdarız, ne de geç gelen akşamlardan. Bütün gün açık ışıkları ofislerin, korkarmış gibi günle gecenin ayırdına varmaktan.

Seslerin ardına gizlenmiş bütün duygular. Mekanik bir hâl almışız artık, sürekli çalışıp çabalamaktan. Kaçımız yağmur sesine kulak kabartıp anlayabiliyoruz, ne kadar yorulduğumuzu koşturmaktan?

Temmuz/2008

0 yorum: