Hayat çok çabuk geçiyor. Eski maillerimi okuyor ve bu sonuca varıyorum nedense. Benim yazdıklarım, bana yazılanlar... Galiba bu hassas hâlim, şu pençesine düştüğüm soğuk algınlığından. Sebebi nedir bilmiyorum ama, hayat çabuk geçiyor işte. Ne yazık ki Eylül gibi, bir çırpıda bitecek Ekim de...
4 Ekim 2010 Pazartesi
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
4 yorum:
ben umut koymuşum o zamanların adını... hayat hızla geçiyor, geçerken de mutlaka izler bırakıyor. o bnk mesela ben de var, üzerine oturup hayaller kurduğum yaprak dökümlerini hatırlattı da bir oku istedim.
http://evrenin.blogspot.com/2009/11/umut_29.html
çabuk bitse de bende kurtulsam şu şafak saymaktan
iki farklı hayat yaşıyoruz resmen
onmu farkettim şimdi
Ekim özel bir ay benim için. 8 Ekim eşimle ilk tanıştığımız tarih.
Sene 1993 sevgili arkadaşım. Say bak kaç sene olmuş ve hesapla zamanın kaç km hızla aktığını...
eylül, ekim, kasım...
Derken Ömür geçiyor.
geçsin geçsin. üzülsek de geçiyor sevinsek de. ah o bank da ben yatsaydım birazcık. en ser sefil halimle. belki kuş da eder kafama. ama biraz olsun sonbahar olsayddık. yazdan kışa direk atlamadan yaşasaydık..
Yorum Gönder