13 Eylül 2008 Cumartesi

Şeker

Birkaç ay önce bir sabah, işe geç kalmıştım. Alelacele giyinip çıktım. Benim kadar aceleci değildi otobüsler. Uzunca bir zamanda otobüs bekledim. Beklediğim otobüse de kavuşunca, cam kenarında bir koltuğa oturup kulaklığımı taktım. Başımı cama yaslayıp yolu seyre daldım. Yanıma bir hanım oturdu. Birkaç durak gittikten sonra omzuma dokundu…

Birkaç sene evvel bir akşam, iş çıkışı alışveriş yapmış, elimdeki poşetlerin ağırlığından bezmiş bir şekilde otobüs bekliyordum durakta. Akşam saati nasıl kalabalık olur otobüsler. Yol öyle gözümde büyüyordu ki. Neyse ki gelen otobüs çok kalabalık değildi. Hatta bir boş koltuk bile vardı. Bir hanım cam kenarına oturmuş, poşetlerini de yan koltuğuna yerleştirmişti. Aslında otobüste illa oturma derdim yoktur. Ama bir yandan yorgunluk, bir yandan da elimdeki poşetlerin ağırlığı beni oturmak mecburiyetinde bırakıyordu. Birkaç kez seslendim. Fakat hanımın yüzü cama dönüktü ve hiç tepki vermiyordu. Ben de omzuna dokundum.

-”Bu böyle söylenmez ki!” dedi bağırarak. Tepkisiyle öyle afalladım ki, beynim durdu resmen.

-”Seslendim ama duymadınız!” diyebildim sadece. Poşetlerini aldı, oturdum. Ama ellerim sinirden titriyordu resmen. Birkaç durak sonra inmek için hazırlandığını farkettim. Şeytan dedi ki, “Sen de aynı şekilde davran!” Kısasa kısas. Ama kalktım yol verdim.

Kafamı çevirdim, elindeki şekeri uzatıyordu, omzuma dokunan hanım. Teşekkür ettim, istemediğimi belirterek. Bir annenin onaylayıcı bakışlarıyla almamı istedi tekrar. Teşekkür edip kabul ettim bu sefer. Nane mentollü şeker. Çocukluğumu hatırlatır hep bana. İlkokul zamanlarımda, oturduğumuz apartmanda iki tane üniversite öğrencisi kalıyordu. Matematik dersi alıyordum birinden. Her ders bitimi masanın üzerindeki şekerlik ile, o mentollü şekerlerden ikram ederdi bana. Sonra da sınavlar gelir aklıma. Anadolu lisesi, fen lisesi sınavları, üniversite sınavı. Her sınavda yanımda bulunan aynı şekerler. Ve şeker gibi tadı damağımda kalan o yıllar. Bir sabah vakti ikram edilen bir şekerle hatırlandı tüm bunlar…

Eylül/2008

0 yorum: