Çiçeklerim var... Yastık kılıfımı süsleyen rengarenk çiçekler büyütüyorum. Kimi zaman gözyaşlarımla suluyorum onları. Gecenin karanlığında gözümün içine bakıyorlar.
Sokağı sahiplenmiş başıboş köpeklerin havlamaları, salına salına yürüyen birkaç kişinin, adresi belirsiz konuşmaları uğruyor ara sıra odama. Affedilmeyi bekleyen bir suçlu gibi dikiliyorum uykunun kapısında. Ne yapsam olmuyor.
Ağaçlar hayâl ediyorum, deniz köpüğü rengi duvarlarımda. O ağaçların dallarında gezinmek için belki, perdeyi savurup duruyor rüzgâr. Engellerini kaldırıp, izin veriyorum hayalime ortak olmasına. İçeri yayılan serinlikle birlikte, gözlerimin önünde sağa sola salınıp duran bir obje oluyor yorgunluğum. Hipnotize olmuş gibi, derin bir uykuya dalıyorum.
26 Ağustos 2009 Çarşamba
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
6 yorum:
Çiçekler yastıklarınızın süsü, gözyaşlarınız sadece sevinçlerinizin göstergesi olsun..
Güzel dilekleriniz için teşekkür ediyorum...
Derin çok derin bir yazıydı
ruhumu uçurdu dağın doruklarına
ve külünü savurdu eteklerine
hızlı bir çoban yetişti imdadıma
dereye taşıdı elinde kalan arta kalmışlığı ve usulca bıraktı suya buharlaşıp silinmemi izledi
sessizce.
En derininden uykuya dalmak istiyorum.
Bende aynı uykudayım belkide. Hayatın getirdiklerini kabullenmem zaman aldı. şimdi kabullendim mi bilmiyorum, ayılınca karar vereceğim..
TANRININ ÇİÇEĞİ; ben de uçmak istiyorum dağların doruklarına. Yalnız rüzgarın uğultusu duyulsun istiyorum. Gözlerimi açıyorum, yine dört duvar... Teşekkür ediyorum.
oyumben; Huzur dolu bir uyku olması önemli. Dingin bir ruh ve dinç bir bedenle uyanmak da öyle.
gereksiz adam; kabulleniyor muyuz? Bilmiyorum... Belki de kabullenmiş gibi yapıyoruz. Sonra başka bir problemde her şeyi ortaya seriyoruz yeniden. Bu daha mı iyi? Bikmiyorum...
Yorum Gönder