22 Ekim 2010 Cuma

Yüz

Otobüsün kapısı açıldı ve cama yansıyan sevimsiz bir yüzle karşı karşıya kaldım. Ne yapacağımı şaşırdım önce. İnkâr etmeli, hiç oralı olmamalı ve yüzümü başka yöne çevirmeliydim. Öyle de yaptım. Ama otobüsten inene kadar aklımda dönüp durdu o suret. Yani kendi yüzüm.
Hiç akla gelmemiş bir yanı vardı. Yanından hızla geçtiğimiz insanlara hiç benzemeyen bir tarafı. Kızgın değil, üzgün değil, belki mutsuz bile değil. Ama kesinlikle sevimsiz. İnsan ne zaman, kendi yüzündeki ifadeden korkmaya başlamalı?

2 yorum:

Zeugma dedi ki...

''Sadece sana öyle gelmiş'' desem?
Kesinlikle sevimsiz bir yüz değildi gördüğün..
İçindeki fırtınalar, atamadığın huzursuzluklardı cama yansıyan o suret...

Kendinle barışman gerektiğinin sinyallerinden biri bu Parpalicim..
Hayatın sadece güzel yanlarını, yaşanası olduğunu görmen gerektiğinin...

Newbahar dedi ki...

Belki sıradanlık ve belki monotonluk ifadesi!...
Ama öyle olmadığını bilmelisin değil mi? Anlık görünen ve kaybolan suretinin!

Sevgiler