Gözünün içine bakarken kıymetini bilemediklerinin, keyfini, sağlığını, gün gelecek başkalarından soracaksın. Bir yabancı gibi geçip giderken yanından; suçun dilinde takılı olacak, konuşamayacaksın. Hoş, ne söyleyeceksin konuşsan da. Kimi zaman özür dilemenin bile bir işe yaramadığını anlayacaksın. Bile bile yapılan hatalar özür tutmayacak çünkü.
Kaçamak bakışların ulaşmadığında gözlerine, bu kadar yakınında dururken, o kadar uzağında olmanın çaresizliğini duyacaksın. Uzun, anlamsız bakışlarla karşılık verecek ulaştığında da; için acıyacak. Sevgisini yitirmiş o gözler, yabancı olacak artık sana. Bilmediğin bir memlekette, dilini bilmediğin insanlar arasındaymışsın gibi bir yalnızlık çökecek belki yüreğine. Belki de yalnızlık hiç uğramayacak senin şehrine.
Ama geçecek bütün zamanlar, geçecek bütün yalanlar. Ve izi kalacak yaraların. Sen bütün geçenlerden sonra, sadece o izlerle anılacaksın. Ve ne yazık, bir yara izi olup acıyla anılmayı, iz bırakmak sanacaksın.
25 Mart 2010 Perşembe
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
1 yorum:
Yara iziyle kim anılmak ister ki?
Elinde avucunda ne varsa değerini bilmeli insan, kaybedince değer bilmek çok anlamlı olmuyor çünkü.
Yorum Gönder