Yalnızlıklarına, kadınlıklarına, çocukluklarına, annelerine, hayata... Hep birlikte ne varsa yani, o bütüne ağlanır. Yoksa dizdeki yara değildir ne de kalpteki kırık. Hep kırılmasına ağlanır, hep düşülmesine, hep ama hep aynı şey olmasına... Niyesine ağlanır bunların. Bir büyük trajediye. Her bir küçük yara eklendiğinde eski izlere, bütün bu yara zincirine ağlanır. Her ağlama bu zincire bir anne sarılmasıdır. "Gel bakiiim sen buraya"dır o, "nasıl kıymışlar benim güzel kızıma?"dır. Bu yüzden sebebi sorulduğu anda hikâye anlatılamayacak kadar uzundur. Kelimeleri birbirine karışmış bir eski keder. Belki de aynaya bakıp, gösterip aynadaki görüntüyü, "Buna ağlıyorum işte," denmelidir, "bunun tamamına!"
Allahtan ki kalplerimiz camdan değil de kırılıp dökülmüyor. Varsın göz pınarlarımızda biriken damlalar akıp da içimize ferahlık versin yıkansın paklansın içimiz.Sevgilerimle.
"hep ama hep aynı şey olmasına...Niyesine ağlanır bunların..." niye, neden diye sorulur; "çünkü"yle başlayan cevaplar tatmin etmez insanı...bazen de susulur sadece.. güzel kitaba benziyor, alıp okumalı...
Bazen soluklanmaya, bazen de biriktirdiklerimi anlatmak için soluk soluğa geliyorum bu sayfaya. Yazarken barışıyorum kendimle. Ve gerektiğinde, ardımda kalanlara yabancılaşıyorum. Birilerinin okuduğunu bilmek, kimi zaman utandırıyor beni. Kimi zaman da söylediklerimi cümle âlem duysun istiyorum, bir tellâl gibi. Harflerim ekranda anlamlı-anlamsız izler bırakıyor... Ve ben, tüm bu izleri seviyorum...
Tülay Şahin
Bu aralar okuyorum.
Öyle Miymiş? / Şule Gürbüz
Bu aralar izledim./Bale
La Corsaıre
Bu aralar izledim./Tiyatro
Tesir / SBR Tiyatro
Bu aralar izledim./Tiyatro
Grönholm Metodu / Ankara DT
Bu aralar izledim./Tiyatro
İkinci Bölüm / DT
Bu aralar izledim./Tiyatro
Cyrano / Şehir Tiyatroları
Koyverdun gittun bizi...
Elbette mümkün değil ama, her şey gönlünüzce olsun. Neden olmasın? Kazım KOYUNCU
İyi dilekler
Yüzüne bakıldığında neden hapşıramaz insanlar, bilmiyorum. Ama hapşırdığımda, "iyi yaşa" demeden çevremdekiler, bir alacağı tahsil eder gibi, gayet ciddi bir ifadeyle, "sen de gör" demekten mutlu oluyorum. Ve aynı anda yüzlerine yayılan, bazen mahcubiyetle karışık, bazen hınzır bir çocuğu andıran o gülücüğü görüp, onlara eşlik etmekten. Şu hayata inat, seviyorum iyi dilekleri ben.
O yüzden diyorum ki sana, güzel olsun her şey... hatta çok güzel olsun. Ama kötü de olsa yaşananlar, bıkma yine de anlatmaktan. Sen anlat ve her şey buhar olup uçsun.
Maviyi, yeşili, yaz akşam üzerlerini... İstanbul'u, Giresun'u ve deniz kenarlarını... dilediğimde yalnız kalabilecek kadar uzak, gerektiğinde, elimi uzatıp, kalabalığa karışacak kadar yakın; her ayrılıkta hüzünlenip, dönüşünde çocuklar gibi mutlu olduğum bu şehirde yaşamayı... kitapları, dostları, içten gülümseyen insanları... müzik dinlemeyi, umut etmeyi, insanları sevindirmeyi... hayâl kurmayı, mektupları, yolculukları... hatta, hatta yalnızlığımı...
13 yorum:
biz zaten öyle yapmıyor muyuz ..
Müthiş bir kitaptı o, tadı halen damağımda, seviyorum Ece'yi ...
ahh diyorum sadece...
ece sakın susma.
Buna ağlıyorum işte!
bu kadar az ve öz'dür de işte anlatması ama herkes yapamaz. ben yapamam mesela. beceremem. ama sen anlatırsın. ama ece anlatmış zaten...
güzel söylemiş ece temelkuran. her küçük yara bardağı taşıran son damla.
küçük bir yara bardağı taşıran son damla bazen evet
ama
ben yine de
hala dizkapaklarımda yara kabuklarını özlüyorum
çocukluğum kokarlar diye...
Allahtan ki kalplerimiz camdan değil de kırılıp dökülmüyor. Varsın göz pınarlarımızda biriken damlalar akıp da içimize ferahlık versin yıkansın paklansın içimiz.Sevgilerimle.
"hep ama hep aynı şey olmasına...Niyesine ağlanır bunların..."
niye, neden diye sorulur; "çünkü"yle başlayan cevaplar tatmin etmez insanı...bazen de susulur sadece..
güzel kitaba benziyor, alıp okumalı...
Ağlayamadığıma ağlıyorum...
İyi bayramlar Tülaycığım.
buna ağlıyorum işte bunun tamamına.. ah ecem ah tülayım...:/
kadınlar!
Yorum Gönder