Başka hayatları okuyorum kelime kelime. Artık günün sona ermesi gerektiğini düşündüğüm anda, uzanıyorum geceye. Gecenin sessizliğinden uzak tutmak için ruhumu, kimi zaman ne dinleyeceğime karar veremeden geçiriyorum saatleri. Ama bu akşam takılıp kalıyorum birine. "Nasıl olsa her şeyin, zamanla sonu yok mu?" diye soruyorum, Zeki Müren'in ardından.
Okuyor, dinliyor ve becerebildiğim kadar yazıyorum, içimi kuşatan kelimeleri. Ama bazıları, taşı sevgiyle saran yosun gibi çöreklenmiş yüreğime; anlatamıyorum. Ya da anlatsam da hep eksik kalıyorum.
Yaşadığım hiçbir şeyden pişman değilim aslında. Acı-tatlı her anı kabulüm. Mutluluk kırıntıları uğruna, yaptığım yanlışlar bile. Bütün hesaplarımı görmüşüm çünkü kendimle. Hep figüranı olduğum hikâyelerden miras bir burukluk bu. Oysa nasıl da biliyorum, her şeyin zamanla sonu olduğunu...
His
11 saat önce