1 Ekim 2010 Cuma

Benim en güzel düşlerim içimde kaldı



Bir yanım gündelik şeyler
Evdir ekmektir
Bir yanım türküler söyler
Yoldur özlemdir
Benim en güzel düşlerim
İçimde kaldı



Otobüsün cam kenarında, elimde kitabımla oturarak başlıyorum bugüne. Etrafa yayılan uğultuya aldırmadan okuyorum. O koltuktan hiç inmemek, en azından kitabı bitirmeden inmemek istiyorum. Çok değil 10 dakika daha. Sabah yataktan kalkmak istemeyen insanlar gibi, "n'olurrrrr" diyesim var hatta.
Çünkü kadın, nihayet hoşlanabileceği birine rastladı, bir kırmızı ışık sayesinde de olsa. Ve dahası, adam, "siz bana numaranızı vermezsiniz diyerek" kartını uzattı yan cama. Ama gelin görün ki, çantasını çaldırdı kadın. Ve ben, o cümleyi okuduğumda verdiğim tepkiyi, ne kadar yüksek bir tonda söylemiş olabileceğimi bilemiyorum hâlâ. Çantadaki diğer önemli şeylerin kayboluşunun, o kartı kaybetmenin üzüntüsünün yanında bir hiç sayılacağını bilmem için, sonraki cümleyi okumama gerek yoktu. İçimde bir yerlerde biliyordum zaten, çok öncelerden. Erkeklerin kadınları anlayamamasına bir sebep aranmanın boşunalığını farkettim, bütün bunlar olurken.

2 yorum:

Adsız dedi ki...

Birgün kitabın çıkacaksa eğer bekliyoruz o kitabı. Bitirmeden de çaldırmayacağız söz..

A-H dedi ki...

yazdiklarini okurken hep kalakaliyorum oylece, sonu geliverince ama hani nerde devami diye bakiyorum hep, inanilmaz lezzetli yazilar :)
bu arada blogun yeni sekli cok hos olmus.