17 Mayıs 2011 Salı

Leylak

Bahar, eve gelen misafirin şımarıklığı karşısında sus pus olmuş, elindeki bütün oyuncaklarını sorgusuz sualsiz ona teslim etmiş bir çocuktu o gün. Odadan çıkıp büyüklerin yanına gitse, şikâyet etmiş olacağından; hiç ses etmeden duruyordu öyle, takvim yapraklarının üzerinde. Ve biz, belki de bu yüzden, yanlış kullandığı kelimenin telâşına kapılmış bir dostu rahatlatmak, aslında ne demek istediğini anladığımızı fısıldamak ister gibi çıkmıştık o gün sokağa.
Kalabalıktı sokak. Sardunyalar, papatyalar, leylaklar vardı dört bir yanda. Kocaman kocaman ağaçlar, ötüşlerini birbirleriyle yarıştıran kuşlar vardı. Uzun uzun yürümüştük hepsinin arasından, kimi zaman kaybettiğimiz bir şeyi yerlerde aranırcasına. Bir dere kenarında oturmuştuk sonra. Cam bardaklardaki çayı, okurken çok beğendiği kitabın, filminde hüsrana uğramış bir izleyici hoşnutsuzluğunda içmiş olsak da, güzeldi geçirdiğimiz vakit. Dalından kopardığım leylağı dakikalarca koklamak güzeldi. Kendime bile gülümseyemediğim zamanlarda, birilerinin bana içinden taşan bir gülümseyişle bakabileceğini bilmek de öyle. İşte bu yüzden, ne zaman yanımda olmanın mutluluğuyla gülümseyen bir yüz görsem şimdi, bir leylak kokusu çalınacak burnuma; hem de bazen hiç de mevsimi değilken, ama hep gerçek gibi.

11 yorum:

Pusulasız Hayat Kitap Sesleri dedi ki...

Ne kadar güzel bir yazı bayıldım anlatımına sevgiler kocaman:)

Leylak Dalı dedi ki...

Eh ben de hem beğendim hem de sahiplenip üstüme alındım:)))

beenmaya dedi ki...

ben gülümsedim hem de yürekten...

Adsız dedi ki...

Senin leylalar gibi beni de sarıp sarmalayan, gülümseten papatyalarım var:)

Mehmet Osman Çağlar dedi ki...

Sıra dışı olağanüstü bir çiçek yazısı sevgili tülay...tebrik ederim.

oyumben dedi ki...

Yaşasınn bahar geldi.

Unknown dedi ki...

O halde yaşasın leylak kokuları! :)

Zıvanasız dedi ki...

Leylak; dalında nasıl kokardı kimbilir...

Adsız dedi ki...

sen hep gülümse... hayatım boyunca izyebileceğim en güzel film karesi gibisin zihnimde...

banu(çifte kavrulmuş hayat) dedi ki...

Yüzümü gülümsettin:)

Profösör dedi ki...

Resimlerin de yazılrıhn da çiçeklerle iç içesin. Sanırım çiçekler seni, sen de çiçekleri temsil ediyorsun. Bu kadar da isabetli bir uyumu ilk kez gördüm..