5 Ağustos 2011 Cuma

Yol

İnsan kaçıyorsa eğer, arkasına bakma ihtiyacı hisseder mutlaka. Aklı, fikri ve dahi gözü arkadayken, kendine çarpar hep. Unutur bunu bazen.
Uzun ve elbisesinin eteği rüzgarda salınan bir kadın gibi, laciverdini koyulta koyulta gelen geceyi karşılarken penceremde; bir çocuğun bir oyun gibi tutturduğu kaçışıyla hatırlayıp dolanıyordum, asla o kadar hızlı koşamayacağımı bilsem de, anlaşılmaz bir hızla uzaklaştığım kelimelerin açtığı dehlizlerde. Çünkü bilirsin, duvara çarpar gibi karşılaşılır bazı kelimelerle. Ya da dipsiz bir kuyu misali, sonuna varamadan sadece düşersin içlerine. Hiçbir şey bir daha eskisi gibi olmaz o andan sonra. Sanki kurduğun her cümlenin içinde o kelime varmışçasına ürkek ve fısıltı gibi konuşmaya başlarsın farketmeden. Sonra bir gün, sesini bile unutursun söyleyemediğin o kelimelerde.
Otobanların upuzun beyaz çizgilerinin, geri dönüşün olmadığını anlattığını düşünerek; çünkü bir yolculuğun, mutlaka içinde bir şeylerin yerini değiştireceğini bilerek çıkmışsan yollara; bildiğin bir yeri arıyormuşçasına hep tetikte olur gözlerin, başını cama yaslamadığın zamanlarda. Ve bazen, nasıl olduğunu bir türlü anlayamasan da, sırf sevdiğin insanları barındırıyor diye gözlerini bırakıp dönüverirsin, şehirlerin sana yabancı sokaklarında. Diyorum ya, gittiği gibi dönemez insan hiçbir yerden. Ama uzadıkça uzayan suskunluklarını ve yoksunluğundan utandığın bir şey gibi gözlerini yerden ayırmayışlarını nasıl açıklayabilirsin bilmiyorum, onca insan hiç böyle kendinden vazgeçmemişken.

6 yorum:

Ateş Böceği dedi ki...

Aslında yol bi yere götürmez insanı ..

sufi dedi ki...

Kaçıyorsa bir yerden bir insan; o yeri de götürür gittiği yere...Ama kaçmak güzeldir yine de...

Lütfi Mutluer dedi ki...

ne yol diye bir şey vardır, ne de kaçmak...

melaiqe dedi ki...

ne güzel yazmışsın yine ve ben ne güzel özlemişim seni :)

Enis Diker dedi ki...

Derdi olanın, çay kasığı ile tırnakları ile kendine bir dünya inşa edenin yolu bir otoban değil de bir patika sanırım. Dönüşlerse birer hasret giderme, mola. Ya dönen? Hem aynı kişi hem değil. Gelişme, değişme her zaman iyi olmasa da...Akan nehirde yüzen ve aynı zamanda içinde bulunduğu nehri seyreden olarak varız. Yolcu bir tutarlı bütünü hayata karşı korumaya çalışırken aynı zamanda hayatla da onu büyütmeye çalışır.

Elif Gizem dedi ki...

Sen hep yaz olur mu, durmadan yaz. insan kaçarken hep kendine mi çarpar? Uzun uzun düşündürdün bana sözleri...