3 Ekim 2007 Çarşamba

Mal varlığı beyanı...

Bankada para, kapıda araba, üstüme kayıtlı gayrimenkul de olsun isterdim aralarında ama, bu bir çekmece dolusu anı beyanıdır aslında.
Okurken, yaz tatillerimi geçirmek için gittiğim Giresunda, köy evimizde yalnız kaldığımda, dolabın çekmecelerini karıştırmak en büyük zevklerimden biriydi. Eski resimler, annemin yazdığı mektuplar, kartpostallar, tebrik kartları. Her yaz aynı şeyleri ilk kez görüyormuşçasına tekrar karıştırırdım.
Dün akşam böyle bir ruh haliyle kendi çekmeceme el attım. Neler biriktirmişim meğer.
Başlayıp devam ettirmekten sıkıldığım günlüğüm, (En son 17.12.2003′te yazmışım.)
Dergilerden koparıp biriktirdiğim, siyah-beyaz istanbul resimleri,
Beğendiğim fıkraların, yazıların dökümleri,
Hediye edilmiş bir dergi,
Kazım’ın hastalığı ve vefatı üzerine yapılan, bir arşiv olarak toplanmayı bekleyen onlarca gazete kupürü,
Eski tarihli sinema, tiyatro, konser biletleri,
İstanbul’u gece ışıklara teslim olmuş haliyle gördüğümde, bir kere daha hayran olmamı sağlayan, kadıköydeki balona biniş biletim,
Aldığım mektuplar,
Eski resimler (Çünkü artık yenileri digital makinalarla çekiliyor ve bilgisayara kayıt ediliyor),
Özenle açtığım hediyelerin paket kağıtları, aynı özenle katlanmış olarak,
Kalemlerim,
Hazır bulunan kağıtlarım ve mektup zarflarım,
Yakın arkadaşlarımın düğün ve nişan davetiyeleri,
Kitaplarım,
En değerlisi Kazım’ın imzaladığı albüm olmak üzere, cdlerim,
Bir zamanlar hevesle koleksiyon yapmaya karar verdiğim, mesajı içinde mevcut truffy kartlarım,
Tatlı tarifleri ve diyet listeleri :),
“Güvensizliğim beni diken üstünde yaşamaya zorluyor. Rahat olmuyorum. Konuşmuyor, susuyorum” deyip yarım bıraktığım, Ağustos/2003 tarihli bir yazı, (O günden bugüne pek birşey değişmemiş)
Arkadaşlarımdan alıp okuduğum, beni etkileyen kitaplara ilişkin tuttuğum notlar…

Geçen gün İclal Aydın’ın köşesinde, bir arkadaşıyla arasında geçen, taşınırken ne çok eşya oluyor konulu, konuşmayı okumuştum. Ben yaşlanmadım diyen İclal’e arkadaşı şöyle demişti.
“Seni kastetmedim. Evin içi eşya dolmuş, hayat birikmiş.”
Okuyunca etkilenmiştim. Evet hayat birikiyor ve bunlar biriken bir ömürden somut kanıtlar, ancak sahibine anlam ifade edebilecek…

Ekim/2007

0 yorum: