18 Mart 2008 Salı

Ya büyürsem?

Küçüktük… Mahalle araları, parklar, bütün oyun malzemeleri ve bütün zamanlar bizimdi. Renkliydi, keyifliydi. Büyüdük…Adımıza düzenlenen belgeler ve bize ait olduğunu sandığımız bir hayatımız oldu. Aslında bize ait olan hiçbirşey kalmamıştı. Kaybettik zamanları ve ardından koşturduk tasalarımızı. Yetmedi, yetiremedik.
Bir virajda soluklanırken elimizi bir duvara yaslayıp, baktık ki değişen hiçbirşey yok. Uyuyan bir çocuğun kapalı gözlerinden görüyor kendi savunmasızlığını, içimizdeki çocuk. Küçücük parmaklarında geçen onca zamanı hesap ediyor. Kendini hep o küçük çocuk sanıyor. Bazen gerçekten o çocuk olmak istiyor yine ama sonra, aynı yollardan tekrar yürümeyi göze alamadığını farkediyor. Yorulmuş ve bir o kadar da korkuyor.
Uyanınca bir camın buğusuna ismini yazıyor o minik eller, bir küçük şekere seviniyor. Aynı elleri yanaklarıma konuyor, saçlarımı topluyor. Şu masallarda bahsi geçen sihirli değnekler gibi. Çocuk oluyorum onunla, çocuk kalıyorum.
Geçenlerde bir kolyeye baktığını gördüğüm, küçük kız geliyor aklıma. Kolyeyi beğenmiş ama annesi;
-”Bu senin takabileceğin birşey değil ki, büyüyünce alabiliriz ancak.” dediğinde;
-”Ne zaman büyüyeceğim ben anne?” diye bir ağlama tonu tutturuyor, durumdan hiç hoşnut olmadığından. Annesi önce gülümsüyor, bir yandan da bana bakarak.
-”Büyümek o kadar da sevinilecek birşey değil kızım. Sana takabileceğin başka bir kolye alalım, bu konuyu da kapatalım olur mu?” diyor sonra da.
-”Nasıl yani?” diyor küçük kız, gülümseyerek. Bu gülümseyişte başka bir kolye alma fikrinin etkisi ve büyükleri köşeye sıkıştırmış çocuk zekasının muzip tavrı var gibi.
-”Büyümek kötü birşey mi? Ama sen de büyüksün?” diyor, kırpıştırdığı gözleriyle.
-”Büyümek kötü birşey değil. Ama herkes çocukken daha mutludur.” diyor kadın. Yüzünden belli ki, bunu nasıl açıklayabileceğini kendi de bilmiyor. Ve eminim, başka “bir soru sormasa” diye geçiriyor, o anda içinden.
-”Ama…” diyor küçük kız, bunu sezmiş gibi. “Ya büyürsem?”
Ben de onun gibiyim şimdi. Ya büyürsem yeniden?

Mart/2008

0 yorum: