28 Ocak 2011 Cuma

Islak

Sen beni arasan kolay bulursun aslında. Yürüdüğün cadde boyunca göreceğin tek ıslak sokaktır benimkisi. Kışın soğuğunda kurumayan çamaşırlar gibi yapışkan bir ıslaklık yayılmıştır, çukurlarla bezeli yamalı yollarına.
Yağmurun herkesten habersiz usulca yağdığı geceler; gidenin ardından dökeceği bir kap suyu, apartmanın son basamağından inmeden savuran insanların bezediği gündüzler yaşanır o sokakta.
O basamaktan inse, kendini tutamayıp ardından koşacağını bilirmiş gibi orada durup, savurduğu suyun arnavut kaldırım taşlarına yayılışını izlerken başlar ayrılık. Eğri büğrü yollara dağılır, su birikintilerine karışır. Geri dönmez bir daha. Kuşlar bile, kendilerine en çok yakışan şey deniz olmasına rağmen, uğramazlar o sokağın ıslaklığına. Çocuklar pencere demirlerine ayaklarını uzatıp oturmaz, her eve çağrılışlarında yalvara yalvara beş dakika daha koparmaya çalışmazlar. Kadınlarsa mahallenin bakkalına giderken bile, hep bir şeylerden çekinircesine temkinli adımlarla yürürler kurumayan kaldırım taşlarında.
Aslında içten içe bütün bunlar için olmasını dilerken, biliyordum kendimi, razı olabilirdim yine de, bütün bunlara rağmen de olsa, o sokağı hiç unutmayacak olmana. Ve bütün rüzgârların uğultusuna fısıltımı bırakırdım, hatırlayasın diye her insanın boğulmaktan korkacağını, sokakları ıslaklıktan hiç kurtulmamış olsa da...

7 yorum:

Adsız dedi ki...

Unutmam sokağını. Dinamitleyip gelirken tüm kuruluları der bunu hakkıyla okuyan biri..

Profösör dedi ki...

Bilirim ben o sokakları

beenmaya dedi ki...

bu kelimeler öyle bir tarif etmiş ki, öyle bir iz bıraktı ki istese de unutamaz zaten kimse...

nadarû dedi ki...

senin sokaklarından geçmeye cesaret edemiyorum biliyor musun, çünkü her seferinde kayboluyorum...evet çok doğru, başka türlü bir şey...

Pilli Petro dedi ki...

ilk cümleden olayı bitirdin zaten yaw :( başka türlü bir şey benim istediğim...

nil dedi ki...

gözyaşlarından ıslanmamış olsun, güneş ışıklarının yerde kırılıp sana minik gökkuşakları hazırladığı bir sokak olsun...

Yazgüneşi dedi ki...

su hayattır aslında
ve
bir sokağı -her daim-
baştan aşağı ıslatmaksa
o sokağı hayata boyamak bana kalırsa