25 Şubat 2010 Perşembe

Kırmızı

Dün yine, oturup bir kırmızı koltuğa, tek başıma; kocaman kırmızı perdenin ardındaki, hayatın yansımalarına dalıp gittim. İnsanlar vardı... Müzik sonra. Ve kelimeler... Salondaki insanları izledim oyun arasında. Yalnızlığın kaçınılmaz sonucuydu, kulak misafiri olmak konuşmalarına. Yerimden hiç kalkmadan izledim, dinledim hepsini. Tıpkı kendi hayatımda olduğu gibi şu sıra.
Zorla oyuna kaldırmaya çalıştıkları düğünlerde gibiyim ne zamandır. Belki bir kalkabilsem ayağa, atabilsem o adımı, çok eğleneceğim ama...

0 yorum: