17 Mayıs 2010 Pazartesi

Deli

Dönüş yolunda, otobüsün cam kenarından izlerken geçtiğimiz kalabalık yolları, bir bahçe içindeki beyaz çiçekleri gösterdi arkadaşım. "Bunlar akasya mı?" Dönüp, "nasıl yani, bilmiyor musun" bakışıyla baktım ona. Şaşkınlığını görünce, dayanamayıp güldüm sonra. "Bilmiyorum" dedim. "Ben akasyaların şarkılarını bilirim en çok. Kendisini görmeden şarkılarını dinlemişim. Sevmişim de hem. Birisi bana şu akasya dese inanırım bak. Akasya mı bunlar?" "Delisin sen" dedi. "Deliyim ben" dedim gururla tekrar ederek.
Akşam eve geldiğimde, geçen gün boyunca, yüzümün sağ yanıyla iletişim kurduğum annem, hızmamı farketti. Ve yine aynı konuşma oldu nedense. Çünkü "Kızım deli misin sen?" oldu ilk tepkisi. "Valla çoğusu öyle diyor" dedim ben de, hiç düşünmeden.

3 yorum:

laleninbahcesi dedi ki...

bahçemizde kocaman bir akasya ağacı vardı, yaz geceleri kokusuna bayılırdım...

Naziş'in hızmasını gördüğümde ben de delimisin demiştim. Çünkü b.r akupunktur uzmanı, bu hızmaların bilinçsizce takılıp, akukpunktur iğnesi sürekli uyarı yaptığını, nedensiz ağrılara sebep olduğunu söylemişti... Biraz keyfini çıkart ama sonra anneleri dinleyin:)))

aysema dedi ki...

Tüm deliler senin gibi olsa keşke...

Ama anne sözü dinlenmeli diyorum Lale gibi.
Sevgilerimle...

Newbahar dedi ki...

''Deli diyorlar bana, desinler değişemem, desinler değişemem, değişemem...''

Bu şarkı aklıma geldi. Kabul etmek huylarını diyordu sonrasında...

Buralarda bir akasyalar, bir fındık ağaçları...
Hepsininde tam zamanı. Hele çiçeklerini dökmeye başladıkları zaman bembeyaz konfetiler uçuşur yollarda...

Delilik güzel şey diyesi geliyor insanın:)

Sevgiler