Sürekli birilerini yolcu ediyorum. Kimilerini tren garlarından, kimilerini otobüs terminallerinden, kimilerini kapalı bir perdenin ardından. Kolumu kaldırmaya mecalim yokken, el sallıyorum habire. "Bir gün" diyorum hep, "bir gün ben de gideceğim". Hem de böyle bahardan kalma bir günde...
Kelimeler dünyası; hep yolcu olmaya özenip, hancı kalmakla mı geçecek hayatımız dersin?
Avram Usta; içime oturdu yahu bu söz. Yağmurları beklemeye karar verdim.
Absalom; valla senin hesap pek kabarık çıkar bence. Yani sadece okuduklarımdan bunu çıkardıysam, anlatmadıklarından neler çıkar bilmiyorum artık :) Bu arada, http://fizy.com/#s/1aiw2i "doğduğum illerde el gibi kaldım" der. Güzel de söyler.
Bazen soluklanmaya, bazen de biriktirdiklerimi anlatmak için soluk soluğa geliyorum bu sayfaya. Yazarken barışıyorum kendimle. Ve gerektiğinde, ardımda kalanlara yabancılaşıyorum. Birilerinin okuduğunu bilmek, kimi zaman utandırıyor beni. Kimi zaman da söylediklerimi cümle âlem duysun istiyorum, bir tellâl gibi. Harflerim ekranda anlamlı-anlamsız izler bırakıyor... Ve ben, tüm bu izleri seviyorum...
Tülay Şahin
Bu aralar okuyorum.
Öyle Miymiş? / Şule Gürbüz
Bu aralar izledim./Bale
La Corsaıre
Bu aralar izledim./Tiyatro
Tesir / SBR Tiyatro
Bu aralar izledim./Tiyatro
Grönholm Metodu / Ankara DT
Bu aralar izledim./Tiyatro
İkinci Bölüm / DT
Bu aralar izledim./Tiyatro
Cyrano / Şehir Tiyatroları
Koyverdun gittun bizi...
Elbette mümkün değil ama, her şey gönlünüzce olsun. Neden olmasın? Kazım KOYUNCU
İyi dilekler
Yüzüne bakıldığında neden hapşıramaz insanlar, bilmiyorum. Ama hapşırdığımda, "iyi yaşa" demeden çevremdekiler, bir alacağı tahsil eder gibi, gayet ciddi bir ifadeyle, "sen de gör" demekten mutlu oluyorum. Ve aynı anda yüzlerine yayılan, bazen mahcubiyetle karışık, bazen hınzır bir çocuğu andıran o gülücüğü görüp, onlara eşlik etmekten. Şu hayata inat, seviyorum iyi dilekleri ben.
O yüzden diyorum ki sana, güzel olsun her şey... hatta çok güzel olsun. Ama kötü de olsa yaşananlar, bıkma yine de anlatmaktan. Sen anlat ve her şey buhar olup uçsun.
Maviyi, yeşili, yaz akşam üzerlerini... İstanbul'u, Giresun'u ve deniz kenarlarını... dilediğimde yalnız kalabilecek kadar uzak, gerektiğinde, elimi uzatıp, kalabalığa karışacak kadar yakın; her ayrılıkta hüzünlenip, dönüşünde çocuklar gibi mutlu olduğum bu şehirde yaşamayı... kitapları, dostları, içten gülümseyen insanları... müzik dinlemeyi, umut etmeyi, insanları sevindirmeyi... hayâl kurmayı, mektupları, yolculukları... hatta, hatta yalnızlığımı...
7 yorum:
"bir gün" diye bir şey yok diyor ya mehmet eroğlu kusma kulübü'nde...bir gün, beş gün, beş bin gün...bir gün aslında öyle bir gün gelmeyecek demek...
Hancı olmak iyidir de yolcu olmaya özeniriz nedense.Çünkü özlemeyi biliriz, özlenmeyi bilemedik gönlümüzce...
Güneşli günler değil , yağmurlu günlerde olmalı ki gidişler , güneşte kalmasın gözümüz...
"Gurbetten gelmişim, yorgunum hancı!
Şuraya bir yatak ser yavaş yavaş…
Aman karanlığı görmesin gözüm!
Beyaz perdeleri, ger yavaş yavaş.
Sıla burcu burcu… ille ocağım!..
Çoluk çocuk hasretinde kucağım…
Sana her şeyimi anlatacağım,
Otur baş ucuma, sor yavaş yavaş.
Güç bela bir bilet aldım gişeden;
Yolculuk başladı Haydarpaşa”dan!
Hancı nolur, elindeki sişeden,
Birkaç yudum daha ver yavaş yavaş!
Garibim; her taraf bana yabancı,
Dertliyim; çekinme, doldur be hancı!
İlk önce kımıldar hafif bir sancı;
Ayrılık sonradan kor yavaş yavaş…
Bende bir resmi var, yarısı yırtık,
On yıldır evimin kapısı örtük!
Garip, bir de sarhoş oldu mu artık;
Bütün sırlarını der yavaş yavaş…
İşte hancı! ben, her zaman böyleyim,
Öteyi ne sen sor, ne ben söyleyim…
Kaldır artık, boş kadehi neyleyim,
Şu bizim hesabı, gör yavaş yavaş…"
Gitmek bir hicrandır gönül yarasını deşen bir hançer gibi. Geliş bir vuslattır gönüllere giül döşeyen.. Bence bir gidişin bir de gelişiu olmalıdır.
Yarama bas olur mu maya... çekinme yani :)
Kelimeler dünyası; hep yolcu olmaya özenip, hancı kalmakla mı geçecek hayatımız dersin?
Avram Usta; içime oturdu yahu bu söz. Yağmurları beklemeye karar verdim.
Absalom; valla senin hesap pek kabarık çıkar bence. Yani sadece okuduklarımdan bunu çıkardıysam, anlatmadıklarından neler çıkar bilmiyorum artık :) Bu arada, http://fizy.com/#s/1aiw2i
"doğduğum illerde el gibi kaldım" der. Güzel de söyler.
Profösör; olmalı, olmalı...
Ömür döyle geçse de hancıların kıymetini anlayacak birgün yolcular.Umudumuz var:)
Yorum Gönder