12 Temmuz 2010 Pazartesi

Gölge




İnsan kalabalığının henüz doldurmadığı o sakin deniz kenarında, bir bankın üzerine kurulup, bütün kötü olaylardan habersizmişim gibi izliyordum ufku. Ve güneş, her geçen dakika, yorgun gölgemi kaldırımda biraz daha uzatıyordu. Bana sorarsanız o karaltı, benden daha gerçek, daha cesur ve daha umutluydu. Dilinin döndüğünce ikna etmeye çabaladıktan sonra içimdeki huysuzu, "ne halin varsa gör" deyip, bırakıp gidecekti yine, sıkı sıkıya kavradığı ipin ucunu. Ve ben orada öylece, kimbilir neleri düşünerek yine ve üzülerek istisnasız hepsine, bir çıkış yolu arayıp duracaktım. Bütün yolların çıkışında bir bekçi gibi dikildiğimi bilirken üstelik...

Fotoğraf : Deniz KOÇAK

6 yorum:

Evren dedi ki...

oysa bir tek gölgemizdir bize ihanet etmeyen, bazen yol gösterir, bazen sessiz bir takipçidir hiç yılmadan arkamızdan gelen.

Parpali dedi ki...

Bazen gölgemi bile kaybettiğimi düşünüyorum Evren. Suçlu kim bilmiyorum. Suçlu aramanın gereği var mı, onu da bilmiyorum. Ama bazen işte, bazen...

Sazan dedi ki...

Ama Parpali'm, ben kıyamam, dayanamam, içim ezilir, aklıma takılan oltalar sana da ulaştıramaz... Bugünün çok güzel geçsin, yarının daha güzel olsun, seni öpüyorum çok çok çok...

oyumben dedi ki...

Ruhun daralmışsa, karanlığı çağır ve gözlerini kapa. Gölge de sen de uyu.

Ayşe dedi ki...

bütün yolların çıkışında bir bekçi gibi dikildiğini bilirken üstelik ...

neden yinede yol vermez insan kendine ? belkide sorulması gereken tek soru bu... yolumdaki engel neden benim ?

YeMeK vAkTi dedi ki...

GGÜNÜNÜZ ÇOK GÜZEL GEÇSİN HER ŞEYDEN OLUMSUZLUKLARDAN UZAK MUTLU HUZURLU NEŞELİ