17 Ekim 2008 Cuma

Dişçi koltuğu

Bir haftadır dişçiye gidiyorum. Dün yine oturdum o koltuğa. “Şimdi sinirlerini alacağız” dedi dişçim. Dişimin sağında-solunda pamuklar var. Konuşamıyorum haliyle. Ancak gözlerimle ya da başımı sallayarak tepki verebiliyorum. Dişçim gerekli işlemleri yapmak için yanımdan ayrıldığında, başka şeyler düşünmeye başladım ben de.

Seneler önce bir ablam, dişçide ne yaptıklarını anlatıyordu küçük kızına. “Dişimin sinirlerimi aldılar” dediğinde, üç gün içinde aldırmak istediği ikinci ayakkabı için, annesinden izin koparamayan küçük kız, “Yani artık sinirlenmeyecek misin?” diye sormuştu. Çocukların olayları algılayışına ve yorumlayışına hayran olmuşumdur hep.

Sonra geçen akşam otobüste yanına oturduğum amca geldi aklıma. Sanki tanışıyormuşuz gibi yüzüme gülümseyerek bakıyordu ben otururken. Ben de gülümsedim. Trafikte bir saattir takılı kaldıklarından, kimsenin kurallara uymadığından bahsetti. Anlatacakları bitince de sanki unuttuğu bir şeyi hatırlamış gibi dönüp, “Nerelisin sen?” diye sordu. ”Giresun” dedim. ”Yaa bak işte. Kan çekiyor dedi. “Zaten bizim memleketin insanları güler yüzlü olurlar, belli.” Birden bire nerelisin konusuna girince, biraz şaşkın bir ifadeyle dinliyordum amcayı. O da bu şaşkınlığıma anlam veremedi herhalde ki, ”nüfus cüzdanıma bak istersen.” dedi. “Yok” dedim, bu sefer gülmeme engel olamayarak. Tepemdeki ışığa bakarken gülümsedim, hatırladıklarımla.

O arada işlerini bitirip yanıma gelmişti dişçim. Tam da ben gülümserken. “Bu koltuğa oturduğunda gülene de ilk defa rastlıyorum.” dedi, o da gülerek. Kimbilir ne kadar komik görünüyordum. Şu durumda olan birinin gülüşünün fotoğraf karesi, çok rahat güldürebilir aslında o koltuğa oturanları. Konuşabildiğim ilk an, söylesem mi acaba bunu?

Beklerken neler düşünüyor insan, neler geliyor aklına. O zamanı nelerle dolduruyor farkında olmadan. Hele de benim gibi beklemekten hoşlanmayan biri için, çok oyalayıcı oluyor, hatırlanan anılar. Yoksa geçer mi zaman, aklında “daha bekleyecek miyim?” diye dolanırsa sorular?

Ekim/2008

0 yorum: