20 Ocak 2010 Çarşamba

Karlar düşer

O karlı Ocak akşamı, güç bela binilmiş otobüsün camına yansıyan suretlerde aradım, kaybolmuş gülücükleri. Yoktu ne yazıkki. Aklımda resmi geçit yaptı tüm güzel anılar. İçimden yüzüme dalga dalga yayılan gülümseyişimi zor zapt ettim.
O kalabalık otobüsün içinde sıkışıp kalmış onlarca insan, okuyabiliyor olsaydı birbirinin düşüncelerini. Durup dinleseydi herhangi biri, kızgınlıklarımı, iç hesaplaşmalarımı. Kendimle kavgalarıma şahit yazılsaydı. Gerektiğinde taraf olsaydı hatta. Gülüverseydi her şeyi bu kadar ince ince düşünmeme.
Bir sonraki otobüse kalmasaydı kimse. Umutları da. Bu rehavet, bu kaybolmuşluk duygusu yok oluverseydi bir anda.

0 yorum: